Kanun yararına bozma, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. Maddesinde düzenlenen olağanüstü kanun yollarından biridir. Bu kapsamda yalnızca aşağıda belirtilecek koşullarda ceza mahkemelerinin vermiş oldukları kararlar ile ilgili, kanun yararına bozma başvurusu yapabilecektir. Bununla birlikte olağanüstü kanun yollarından biri olması itibariyle herhangi bir süreye bağlı değildir. 

Hukuk mahkemelerinin benzer nitelikte vermiş oldukları kararlara yönelik ise, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş veya ilk derece mahkemelerinin ve istinaf mahkemelerinin vermiş oldukları kesin kararlara karşı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 363. Maddesi kapsamında Kanun Yararına Temyiz başvurusu yapılmaktadır. 

Bu kapsamda kanun yararına bozma ile kanun yararına temyiz başvuruları farklı kavramlar olup, başlığımız olan Kanun Yararına Bozma talebi ancak ceza mahkemelerinin vermiş oldukları kararlara ilişkin yapılabilecektir. 

Kanun yararına bozma nedir ?

Ceza Muhakemesi Kanunu md.309

Kanun yararına bozma

Madde 309   

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

(4) Bozma nedenleri:

  • 223 üncü maddede tanımlanan ve davanın esasını çözmeyen bir karara ilişkin ise, kararı veren hâkim veya mahkeme, gerekli inceleme ve araştırma sonucunda yeniden karar verir.
  • Mahkûmiyete ilişkin hükmün, davanın esasını çözmeyen yönüne veya savunma hakkını kaldırma veya kısıtlama sonucunu doğuran usul işlemlerine ilişkin ise, kararı veren hâkim veya mahkemece yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre gereken hüküm verilir. Bu hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.
  • Davanın esasını çözüp de mahkûmiyet dışındaki hükümlere ilişkin ise, aleyhte sonuç doğurmaz ve yeniden yargılamayı gerektirmez.
  • Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.

(5) Bu madde uyarınca verilen bozma kararına karşı direnilemez.

CMK’nin 309. Maddesinde de belirtildiği üzere, hakim veya mahkeme tarafından verilen ve Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay tarafından incelenmeksizin kesinleşen kararlar ile ilgili hukuka aykırılıkların bulunması halinde kişiler ilgili madde uyarınca Adalet Bakanlığı’na yapacakları başvuru ile hükmün kanun yararına bozulması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yapılmasını talep edebileceklerdir.

Burada öncelikle dikkat edilmesi gereken husus, kanun maddesinde de belirtildiği üzere, yalnızca mahkeme veya hakim tarafından verilmiş kararlara yönelik kanun yararına bozma incelemesi yapılabileceğidir. Bu kapsamda Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilmiş Kovuşturmaya Yer Olmadığına Yönelik Kararlar ya da idari yaptırım kararları aleyhine kanun yararına bozma başvurusu yapılamayacaktır. 

Kanun yararına bozma başvurusunda bulunan kişi, aleyhine başvuru yapılan karar içerisindeki esasa veya usule yönelik hukuka aykırılıkları tespit ederek Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunabilir. Örnek vermek gerekirse suç vasfında hataya düşülerek karar verilmesi veya yargılama sürecinde tanık dinletmek istemenize rağmen tanıklarınız dinlenmeden karar verilmesi durumunda hükümde açık bir hukuka aykırılık bulunması nedeniyle kanun yararına bozma yoluna başvurulabilecektir. 

Kanun yararına bozma ne kadar sürer ?

Kanun yararına bozma başvurusunun ne kadar süreceği ve ne kadar süre sonra sonlanabileceği, aleyhine kanun yararına bozma başvurusu yapılan dosyanın niteliği, hukuka aykırılık sebepleri ve bu aykırılıkların açıklığı gibi durumların hiçbir başvuruda aynı olamayacağı nedeniyle farklılık göstermektedir. Ancak başvuruya konu edilen karardaki hukuka aykırılıkların net bir şekilde tespit edilerek, hukuki dayanakları ile birlikte kapsamlı bir başvurunun diğer başvurulara göre çok daha kısa sürede sonuçlandığı ve Adalet Bakanlığı’nın bu dosyalarda daha hızlı harekete geçtiği görülmektedir. Bu nedenle ilgili başvuru öncesinde alanında uzman bir ceza avukatından hukuki yardım almanızı tavsiye ediyoruz.

Kanun yararına bozma dilekçesi nereye verilir ?

Kanun yararına bozma başvurusunu yapma yetkisi CMK 309 uyarınca Adalet Bakanlığı’na aittir. Kişilerin ise kanun yararına bozma başvurusu yapılması adına Adalet Bakanlığı’na başvurması gerekmektedir.

Bu kapsamda başvurunun muhatabı Adalet Bakanlığı olmakla birlikte, kişi kanun yararına bozma dilekçesini Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere hükmü veren mahkemeye veya mahkemenin bağlı olduğu Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapacaktır. 

Bu başvuru sanık, hakim, mahkeme, şikayetçi, cumhuriyet savcısı veya müdahil olan kimseler tarafından yapılabilir. Yapılan başvuru sonucunda Adalet Bakanlığı, başvuruya esas karardaki hukuka aykırılık iddialarını haklı görürse Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na ilgili kararın kanun yararına bozulması için başvuru yapar. Kanun yararına bozma talebinin Adalet Bakanlığı tarafından reddedilmesi halinde ise bu karar başvuru yapan kişiye tebliğ edilir.