Velayet Nedir?

Ana ve/veya babanın, reşit olmamış çocukları üzerindeki kanundan doğan eğitim, terbiye, temsil hak ve yetkisidir. TMK.335.md.sine göre ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar.

Evlilik devam ettiği sürece; ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.

Ana ve baba evli değilse; velayet anaya aittir. Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmış ise hakim, çocuğun menfaatine göre vasi atar veya velayeti babaya verir.

                                                                                                        Velayetin Kaldırılması Davası

Çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde, ana ve baba duruma çare bulamaz veya buna güçleri yetmezse hakim, çocuğun korunması için uygun önlemleri alır (TMK m.346)

Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunur veya çocuk manen terk edilmiş halde kalırsa hâkim, çocuğu ana ve babadan alarak bir aile yanına veya bir kuruma yerleştirebilir. Çocuğun aile içinde kalması ailenin huzurunu onlardan katlanmaları beklenemeyecek derecede bozuyorsa ve durumun gereklerine göre başka çare de kalmamışsa, ana ve baba veya çocuğun istemi üzerine hakim aynı önlemleri alabilir.

 

Ana ve baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa bu önlemlerin gerektirdiği giderler Devletçe karşılanır (TMK m.347). Durumun değişmesi halinde, çocuğun korunmasına ilişkin önlemlerin yeni koşullara uydurulması gerekir.

Çocuğun korunmasına ilişkin yukarıda belirtmiş olduğumuz diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, hâkim aşağıdaki hâllerde velâyetin kaldırılmasına karar verir:

  1. Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi.
  2. Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması.

Velayet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır. Kararda aksi belirtilmedikçe, velâyetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar. Velayetin kaldırılmasını gerektiren sebep ortadan kalkmışsa hakim, resen ya da ana veya babanın istemi üzerine velayeti geri verir.

Velayetin kaldırılması halinde ana ve babanın çocuklarının bakım ve eğitim giderlerini karşılama yükümlülükleri devam eder. Ana ve baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa bu giderler Devletçe karşılanır. Nafakaya ilişkin hükümler saklıdır. Velayetin kaldırılması davası son derece önemli bir dava türüdür.

Velayetin Değiştirilmesi ve Kaldırılması Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Müşterek çocuğun velayetini almak adına açılacak olan velayet davasında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemelerinin olmadığı yerlerde görevli olan mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Görevli olmayan mahkemede davanın açılması halinde mahkeme görevsizlik kararıyla davanın reddine karar verecektir. Vasi atanması noktasında ise, vasi atanması hususunda Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir.

Velayetin kaldırılması davası hakkında yer yönünden yetkili mahkeme ise kesin yetkili mahkeme değildir. Yetkili mahkeme, genel yetkili mahkeme olup davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Ayrıca velayetin değiştirilmesi davasında, davacının kendi oturduğu yerde de dava açabilme hakkı bulunmaktadır. Zira velayetin düzenlenmesi (değiştirilmesi ve kaldırılması) talebi, bir “çekişmesiz yargı” işidir ( HMK m. 382/2-13 ). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu kabul edilmiştir ( HMK m. 384). Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, yahut kaldırılan velayetin iadesine dair davalardaki yetki konusunda, Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki “çekişmesiz yargı ile” ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. O halde, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir.

Velayetin Değiştirilmesi ve Kaldırılması Davasında Yargılama Usulü

Velayet davaları, basit yargılama usulüne tabidir. Basit yargılama usulü, diğer yargılama usullerinden daha farklı olup basit yargılama usulüne tabi olan davalar daha kısa sürmektedir. Basit yargılama usulüne tabi olan davada, dilekçeler aşaması da yazılı yargılama usulünden daha kısa sürmektedir. Dilekçeler aşaması, dava dilekçesi ve cevap dilekçesinden oluşmaktadır. Dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra hakim, duruşma yaparak dosya üzerinden karar verecek ise duruşma gününü tayin edecektir. Dosya süreci kısa süreceğinden dava dilekçesinde ve cevap dilekçesinde belirtilen belgelerin dilekçe ekinde sunulması gerekmektedir.

Ayrıca dilekçe ekine, getirilmesi istenilen belgelerin hangi yerlere yazılacağının da bildirilmesi gerekmektedir. Mahkeme, delillerin toplanmasından sonra bir karara varacaktır, deliller toplanmış ise en fazla iki duruşma yapmaktadır. 

Velayetin Kaldırılması davası hakkında daha fazla bilgi almak için hukuk büromuzla iletişime  geçebilirsiniz.